Adın Rüzgardır senin,
Mevzu derin mi derin...
Öyle zor ki tanımak, anlayabilmek seni Ve Öyle zor ki işin..
İstenmez olursun çoğu zaman
Ağır gelir esmelerin...
Düşünülmez ki;
tozu/dumana katışının sebebi hikmeti...
Sen ki; Hayat Zincirinin vazgeçilmez halkası...
Bilinmese de kıymetin, Ağır gelse de kimi zaman, varlığın; Kusursuz ifa edersin atfedilen vazifeyi
Esersiz renk- renk.. Mevsim-mevsim...
Kimi zaman sakin, kimi zaman sert!
Rüzgârın çeşitli hâlleri vardır
Kimisi özlerken, kimisine dert! Soğuğu, serini, sıcağı vardır...
Tez unutulur;
Güneşin, kavurucu yaz sıcağında;
Yaprağın kımıldamadığı, bunaltıcı anlarda;
Ansızın gelişlerin,
Oh! Diyerek solunan serin nefesin!
SU gibi, CAN gibi içe akan esintilerin,
Tez unutulur...
Hatırlanmaz,
Çatlamış toprağın susamışlığı,
Suya kanmayı hasretle bekleyişi,
Su! Su! Diye inleyişi, unutulur...
Hatırlanmaz; Kanatlarına yüklenip taşıdığın,
Yağmura gebe bulutlar;
Ya bu serüvenin temelindeki o büyük vazifen?..
Gönülden Gönül'e köprüsün, yolsun!
Tozu-bulutları aşılayan-sın! Hasret çekenleri kavuşturan-sın! Çiçek özlerini buluşturan-sın!
Ezelden programlı kudretin vardır.
Susturuyor Haşmetin! Varlığın, Öyle bir ihtişam ki; Mümkün mü hissetmemek? Bir o kadar da uysal, Sakin, duru, yumuşak başlı-sın.. Şefkatli esmelerin cana can gibi AMMA Kimi zaman öyle bir CELÂL! Öyle bir kızgınlık ki; Hiddetin sarsıyor arzı! Yüce dağlar durmasa önünde siper; Maazallah, tarumar edersin Küre-i Arzı...
Adın Rüzgâr-dır Senin,
Sersen de en güzel hâllerini gözler önüne; En yıkıcı kareler kalır belleklerde, Unutulur tüm güzelliklerin...
Malûldür HAFIZALAR, güzelliklerden yana... ... Ya sen rüzgârım, Sende de var mı? Malûllük Sende de uğrar mı nisyana, güzellikler? Bu yüzden mi belli olmaz sağın-solun! ... Ne kadar da kesişiyor, biz insanlar-la yolun...
07.12.2011 / Metanet Yazıcı
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder